Ey halkım iyi ki dinini camideki imamından, atandan babandan öğrendiğinle yaşıyorsun. İyi ki bu ilahiyatçı bozmalarının sana din diye pazarlamaya çalıştıkları ilgini çekmiyor.
Çocukluğumdan beri gördüğüm şu: Medyanın pazarladığı ve şişirdiği buna karşılık bazısını da linç ettiği ve yok saydığı ilahiyatçılar var.
Popüler hâle gelen/ getirilen bu ilahiyatçıların ortak noktası dini ve dindarları hizaya getirmeye çalışmak. Dinde akılları sıra yeni fikirler ortaya atmak. Eskide tartışılıp hatalı olduğunda alimlerin ittifak ettiği bir takım görüş ve tartışmaları yeniden canlandırmak.
Mesela bir Süleyman Ateş vardı. Teslim edeyim ki şimdikilere göre ilim sahibiydi. En azından Arapça bilmeden Kuran tefsirine yeltenmek gibi hünerleri yoktu bunun. Çoğu meselede tutarlı görüşler serdetse de Yahudi ve Hristiyanların da müslüman olmasalar bile cennete gireceği iddiasında bulundu ve yıllarca ülkenin gündemini meşgul etti. Şimdi adı sanı kalmadı. Muhtemelen yeni kuşak adını bile duymadan büyüdü. Yaptığı tahribatın hesabını verecektir elbet.
Yaşar Nuri' miz çıktı sonra. O da Kuran' daki İslam diye kendi anlayışını millete yutturmaya daha doğrusu dindarlara saldırıp beyaz Türk' lere şirinlik yapmaya çalıştı. Sonra siyasete atıldı ama orda da bir işe yaramadı. Deizmi öven konuşmalarıyla en son zamanlar gündem oldu.
Zekeriyya Beyaz' ı anmasak olmaz. Devekuşundan kurban olur. Kadınlar baş açık ta namaz kılar. Devlet başınızı açın dediyse açmak zorundasınız. Devlete itaat farzdır gibi fetvalarla 28 şubat döneminin bir numaralı hocası olmayı başardı. Kullanıcıları daha sonra nedense itibarsızlaştırarak tedavülden kaldırma yolunu seçtiler. Bunun da esamesi okunmaz oldu.
Bayraktar Bayraklı' yı hatırlayan var mı bilmem. Bu da muazzam (!) tefsir alimlerimizden birisiydi ekranlara taşınan. Söylediklerini de genelde hep kendi bulmuş olurdu. Asırlardır kimsenin bulamadıği anlayamadığı şeyleri Kuran' da bulmakla övünürdü. Teslim edeyim ki yine de Öztürk kadar sapkın, Okuyan kadar cahil değildi.
Son sıralar Okuyan, Taslaman, Islamoğlu çıktılar. Öncekilerin tahribatını devam ettirmek için gönüllü oldular. Ortak noktaları sünnet düşmanlığı, darvincilikleri. İslamoğlu Kuran' da hata bulduğunu söyledi ama sözde dindar camia yok öyle söylemedi diye ısrar etmeye devam ediyor. 3 ü de Darvinci olup akıllarınca bilimi Kuran' a önceleyip Adem ve Havva' ya ata bulma yoluna saptılar. Sempanzeyle insanın ortak bir atadan türediğini İslamoğlu iddia etti ve Allah söylüyor diye de iftira etmekte sakınca görmedi.
Bu üçlüden rol çalmak için Öztürk devreye girdi bu arada: "Bana da yer açın bana da " Diger üçü vahyin gayrı metluv olanını inkar ederlerdi ya bu metluv olanına da ilişti. Zaten "dini modernizme uydurmak için kendinizi zorlamayın fazla. Uymuyor ne bilime ne çağa. En iyisi tarihsel diyin kurtulundu" tezi. Adem Havva hep hikaye, ona göre Tanrı da bir masal anlatıcısıydı. Sonunda Allah böyle söylemez. Bunlar Muhammed' in sözleri diye Kuran' ı da inkar etti. Amma hâlen inkar etmediğini iddia eden zavallılar eksik değil. Nedense kendi aptallıklarını şöhretperestler herkeste var sayıyorlar. " Anlamamışsınızdır. Aslında hoca (!) başka bir şey diyordur" hep, bu alık ve meftun tiplere göre.
Şimdi ufak bir kronolojiyle takip edince sonki sapıkların derecesine öncekilerin ulaşamadığını görüyorum. Amma önemli bir fark var. Önceki sapıklar döneminde mutedeyyin taife aklı başındaydi ve bunlara pirim vermezdi. Bunları sapkın olarak görürdü. Günümüzdeyse bu sapkınlar güruhunun en amansız müşterileri sözde mütedeyyin camiadan.
Arada adını saymadığım unuttuğum sapkın ve oryantal(ist) ilahiyatçılarımız kusurumu affetsinler. Daha fazla çalışır daha fazla sapkınlıklar sergiler ve daha fazla zavallı halkımın dinini imanını bozmaya çabalarlarsa onlar da bu listeye girebilirler.
Yalnız unutmasınlar onlar ne denli sapıtırlarsa sapıtsınlar, şöhret ve makamlarını sapkınlıkta ararlarsa arasınlar en fazla bir kaç on yıl sonra adları bile silinip gidecek. Oysa saldırıp durdukları mesela bir İmam Buhari hep imam diye anılacak, eseri ezberlenmeye devam edecek. Kıyamete dek yeryüzünden İslam ve İslam' ın yücelttikleri silinemeyecek.
Ey halkım iyi ki dinini camideki imamından, atandan babandan öğrendiğinle yaşıyorsun. İyi ki bu ilahiyatçı bozmalarının sana din diye pazarlamaya çalıştıkları ilgini çekmiyor. İyi ki ahiretine ve dünyana gereği olmayan şeylerle ilgilenmiyorsun. İyi ki daha dindar olma adına bu safsatalara merak salmıyor işinde gücünde bir hayat yaşıyorsun. Ortalama dindarlık seviyenle bunların şerrinden kendini kurtarıyorsun.